Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 tüm Türkiye’de olduğu gibi Çorum’da da korkunç bir hızla ilerliyor.
İnsanları birbirlerinden ayırdı. Kardeş kardeşin cenazesine gitmez oldu. Herkes sosyal medyada başsağlığı dileklerini iletmek suretiyle acılara ortak oluyor. Düğünler ya ertelendi ya da saatlik nikah törenleri ile yapılır hale geldi.
Okullar, spor, müzik vb. gibi etkinlikler, seyahatler, tatil herşey alt üst oldu.
Öylesine vurdu ki, ekonomi başta olmak üzere tüm değerler bir bir yok olmaya başladı.
Herkesin hayallerini, umutlarını yok etti. Sanki yaşam ertelenir bir hal aldı.
İnsanlar ne sevgilerini, ne hayallerini, ne ideallerini yaşayamaz duruma geldiler.
Herkesin elbette bir yaşama nedeni var. Eşi, çocukları gibi önemli değerleri. Önemli olduğu kadar da vazgeçilmezleri.
Covid-19 önemli, vazgeçilmez değerlerini ekonomik zorluklar karşısında parçalanma noktasına kadar getirdi. Yaşama nedenleri, yaşama güçlüğü ile çırpınır durumda.
Çorum Milletvekili Ahmet Sami Ceylan “Eğer böyle giderse Çorum Covid-19’da Türkiye’de ilk 3. şehir olma yolunda koşuyor. Hastanelerimiz yetersiz kalabilir, ilçelere hasta sevki yapılabilir” ifadelerini kullanmıştı.
İlimizde tüm hastaneler doluluk oranları açıklanırken Bahçelievler Mahallesi’nde ki, eski Devlet Hastanesi’nin önümüzdeki yıl içerisinde açılacağına dair haberi basında yer aldı.
Depreme karşı güçlendirme yapılacağından önümüzdeki yıla erteleme yapılmış. Böyle bir güçlendirme hastane taşındıktan sonra yapılsaydı da zor durumda olan insanlar bugünlere gelmeseydi. İlçe hastanelerine sevk düşünülmeseydi.
Sağlığın ertelemesi olur mu?
Bu hastalığın verdiği ekonomik zorluklar, aile içi şiddetli geçimsizlikler ile artan boşanmalar, piyasadaki işsizlik, ödenemeyen krediler, vergi, SGK, kira, elektrik, su ile yaklaşan kış şartları ile başlayacak ısınma giderlerinin yanında tamamen bozulan psikolojik travmalar, yetersiz maaş ile geçim zorluklarının yanında yakalanır ise bu hastalığın tedavisi için çaresiz mücadelesi…
Geçim zorlukları çeken insanlar, bir de Covid-19 ile verdikleri mücadelede sağlıkta da yeterli destek alamamaları, çocuklarının tahsili, artarak devam eden sorunlar, sorunlar…
Mart ayında alınan krediler ile ertelenen kredilerin geri ödemeleri başladı. Yine ertelenen SGK ile muhtasar, vergi ödemeleri çift olarak Ekim, Kasım, Aralık aylarında ödenmeye başlayacak.
Peki insanlar ödemelerine başlayacakta borcu borç ile mi ödeyecek ?
Mart ayından daha zor geçen bugünler, yaklaşan kış şartları, ödenmeyen krediler, kira, insanlar nasıl bir yol izleyecek ?
Çiftçi, esnaf, iş insanları, sanayici, memur, işçi, emekli, dul, yetim gerçekten öylesine zor durumda ki, ifade edilemez..
Hem geçim sıkıntısı, hem de Covid-19 ile mücadele.
İnsanların Covid-19 ile ilgili şikayetleri üzerine yaptıkları müracaatlarında gerekli desteği görmediğinden gerek kendi imkanlarıyla, gerekse otobüse binerek hastaneye gittiklerinde çektikleri zorluklar had safhada.
Önceki gün basınımızda ilk gün 15 kişi ikinci günde de 21 kişi olarak açıklanan ölüm rakamları herkeste korku panik yarattı.
İnsanlar evine gitse nasıl para kazanacak, nasıl borç ödeyecek. Sanki iş yerlerine gittiklerinde oldukça fazla iş var da borçlarını ödeyecek durumda rahat olacak. Hem piyasadaki işsizlik, para kazanamama, hem Covid-19 korku paniği, psikolojik olarak herkesin yaşam şeklini alt üst etti.
Banka çalışanlarına yarım mesai, yarım SGK, yarım da maaş şeklinde çalışmalar yapıldığı iddia ediliyor. Zorunlu izine çıkarıldığı, yemek parası verilmediği gibi basına sızan bilgiler.
Covid-19 ile mücadele, geçim sıkıntısı kimi ailelerde psikolojik sorunları artarak büyütürken, evlilik birliğinin parçalanma nedeni olurken, kimi ailelerde de hasret kalınan değerleri de bir bir yok etmeye yol açıyor. O değerlerin bir çoğu da yaşanmamış olacak.